Besmele Çekilmeyen Sure Hangisi?

Kur’an-ı Kerim’in dokuzuncu sûresidir ve Medine’de nâzil olmuştur. Bu sûrenin adı, 117 ve 118. âyetlerde geçen “Tevbe” kavramından almıştır. Sûrede, müşrik ve münafıkların tuttukları yanlış yoldan dönerek tövbe etmelerinin gerekliliğinden söz edilmesi, bu isimle anılmasına sebep teşkil etmiştir. Ayrıca, sûrenin muhtevasında münafıklardan uzunca bahsedilerek iç yüzlerinin ortaya konulması ve taktiklerinin anlatılması gibi nedenlerden dolayı onu aşkın başka isimlerle de adlandırılmıştır.

Tevbe Sûresi’nin başında Besmele bulunmaması, iki sebeple açıklanmaktadır. Birincisi, aralarındaki anlam ve içerik yakınlığı itibariyle Enfâl sûresinin devamı olma ihtimalinin bulunmasıdır. Ancak Hz. Peygamber’den (sas) bu sûrenin Enfâl veya başka bir sûrenin parçası olduğuna dair bir açıklama nakledilmediği için bu ihtimal zayıf bulunmuştur. İkinci sebep ise, sûrenin müşriklere ağır bir ihtarla başlamasıdır. Besmele, güven ve rahmetin ifadesi olduğundan iki zıt ifadenin birlikte okunması uygun görülmemiştir. İslam âlimleri, Tevbe Sûresi’nin başında besmele yazılmaması ve okunmaması gerektiği konusunda fikir birliği içindedirler.

Tevbe Sûresi’nin muhtevasında daha çok savaştan bahsedilirken, besmelenin ise rahmet ve şefkat özelliği taşıması da bu karara etki etmiştir. Peygamberimiz (sas) yeni nâzil olan âyet ve sûrelerin hangi âyet ve sûrenin yanına konulacağını belirleyerek besmeleyi zikrederken, Tevbe Sûresi’nin Enfâl’den sonra kaydedilmesini emretmiş, ancak besmele yazılmasından söz etmemiştir. Halife Osman döneminde Kur’an âyetleri mushaf haline getirilirken de Tevbe Sûresi’nin başında besmele yazılmamıştır. Tevbe Sûresi’nin başında Besmele bulunmamasının sebepleri ve bu konudaki İslam âlimlerinin görüşleri hakkında bu makalede ayrıntılı bilgi verilmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.