Günümüzde Türkçe yazımızda kullanılan alfabe, tarihte birçok farklı medeniyetin etkisi altında kalmıştır. Peki, günümüzde Türkçe yazımızda kullandığımız alfabe hangi medeniyetlerin katkısı ile meydana gelmiştir? Bu sorunun yanıtını bulmak için tarihe biraz yolculuk yapmamız gerekiyor.
Alfabenin kökenleri, MÖ 1700’lü yıllara kadar dayanmaktadır. Bu dönemde Sümerler tarafından kullanılan kil tabletlerde bulunan çizimler, alfabe için temel oluşturmuştur. Ancak, günümüzde kullandığımız alfabe tam anlamıyla bu çizimlerden türememiştir.
Orta Asya steplerinde yaşayan Türk boylarının kullandığı alfabe, Göktürk Alfabesi olarak bilinir. Bu alfabe, 6. yüzyılda Göktürk Kağanlığı tarafından geliştirilmiştir. Göktürk Alfabesi, 38 harften oluşan bir alfabedir ve bu harfler genellikle dikdörtgen şeklinde yazılır.
- yüzyılda Türklerin İslam dinine geçmesiyle, Arap alfabesi Türkçe’nin yazımında da kullanılmaya başlandı. Bu dönemde Arapça’da bulunmayan bazı Türkçe harfler de eklenerek, Türk-Arap harfleri karışık bir şekilde kullanıldı.
Türklerin İslam dinine geçmesinin ardından, Türkçe için özel olarak oluşturulan bir alfabe de kullanılmaya başlandı. Bu alfabe, Uygur alfabesi olarak bilinir. Uygur alfabesi, Arap alfabesiyle benzerlik göstermekle birlikte, Türkçe’deki bazı özel harfler için ekstra karakterler içerir.
1928 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, yeni bir harf devrimi gerçekleştirildi ve günümüzde kullanılan Latin alfabesi kabul edildi. Bu alfabede, Türkçe’deki tüm seslerin karşılığı bulunmaktadır ve diğer dillere göre daha kolay bir kullanıma sahiptir.
Günümüzde Türkçe yazımızda kullanılan alfabe, tarihte birçok farklı medeniyetin katkısıyla oluşmuştur. Göktürk Alfabesi, Arap alfabesi ve Uygur alfabesi gibi farklı alfabeler, Türkçe’nin yazımında kullanılmıştır. Ancak, günümüzde Türkiye’de kullanılan Latin alfabesi, Türkçe için özel olarak oluşturulmuştur ve Türkçe’nin yazımında en çok tercih edilen alfabe haline gelmiştir.