İnsanlık tarihi boyunca, uzak mesafelere seyahat etme ihtiyacı, tarih öncesi çağlardan bu yana var olmuştur. Ancak, tekerleğin icadından önce, insanlar bu ihtiyaçlarını farklı yollarla karşılamışlardır. Tekerleğin icadı, MÖ 3500’lü yıllara dayanmaktadır, ancak öncesinde insanlar nasıl seyahat etmişlerdir?
İnsanlar, yürüyerek, hayvanların sırtında ve su yolları üzerindeki gemilerle seyahat ederek, mesafeleri katedebilirlerdi. Tarihi belgelerde, insanların yürüyerek 20-30 kilometre arası mesafeleri kat edebildiği kaydedilmiştir. Hayvanların sırtında seyahat etmek, insanlar için daha hızlı ve daha uzun mesafelere seyahat etme imkanı sağlamıştır. Özellikle deve, at ve eşek gibi hayvanlar, insanların uzak mesafelere seyahatlerinde sıkça kullanılmıştır. Ancak hayvanlarla yapılan seyahatler, hayvanların beslenmesi, sulanması ve yorulmaları gibi sebeplerden dolayı, uzun süreli seyahatler için yeterli olmayabilirdi.
Su yolları üzerindeki gemiler, insanların uzak mesafelere daha hızlı ve daha az yorucu bir şekilde seyahat etmelerini sağlamıştır. Antik Mısır, Babil, Pers ve Roma medeniyetleri, su yollarının avantajlarını kullanarak ticari ve askeri faaliyetlerde bulunmuştur. Su yolları üzerindeki gemiler, hızlı akıntılar sayesinde yer değiştirme kabiliyetine sahip olur ve insanların toprakları keşfetmeleri, farklı medeniyetlerle ticaret yapmaları ve toprakları korumalarına yardımcı olur.
Tekerleğin icadı, insanların hayatını kökten değiştirmiştir. Tekerlek, ilk olarak, çömlekçilik işlemleri sırasında ortaya çıkmıştır. Daha sonra, arabaların, arabaların ve diğer araçların yapımında kullanılmıştır. Tekerlek, insanların uzak mesafelere daha hızlı, daha verimli ve daha rahat bir şekilde seyahat etmesini sağlamıştır. Araba ve diğer araçlar, insanların daha fazla mal ve eşya taşımasına olanak tanımıştır. Tekerlek ayrıca tarım işlerinde de kullanılmış ve ürünlerin daha hızlı bir şekilde taşınmasına yardımcı olmuştur.